İŞİTSEL ALGI EĞİTİMİ
Bazı çocuklar her ortamda her türlü sesten rahatsızlık duyarlar. Ne sesi olursa
olsun, hatta sessizlik bile onları rahatsız eder, derslerini çalışamaz veya
herhangi bir konuşmaya yoğunlaşamazlar. Aynı sorunu yaşayan genç ya da yetişkin
biri de olabilir.
Çocuğa sözel olarak verilen bilgiler, örneğin öğretmenin sınıfta ders anlatması
çocuğun dersini öğrenmesini sağlayamayabilir. Evde de çocuk ders yapmak için
hazırlanıp oturur, kitabını açar ve gözünü kitabın sahifesine yönlendirir. Gözü
kitap sahifesindedir ancak düşünceleri, çoktan odanın dışına çıkmıştır. Aynı
sahifeyi ilk satıra dönerek 10- 15 kez okur ama sonuç alamaz. Derse başlamak
için zorluk çeken öğrenciler de vardır. Tuvalete tekrar tekrar gider, evde dört
dönüp sürekli birşeyler arar, kalemini defalarca düşürür. Bu sorunları yaşayan
çocuklar derse başlamaya yoğunlaşmakta, zorluk çekerler. Ancak dersine
yoğunlaşamayan bu çocuk, yan odada anababanın konuştuklarını işitip
anlayabilir. Anababanın evde çocuğunu terbiye etmek için yaptığı tüm konuşmalar
ve hatta tehditler de yarar sağlamaz. Anne ve babası, bunu çocuğunun bir
kulağından girip diğer kulağından çıkması olarak değerlendirebilir. Bu davranışlar
çocuğun ailesi ya da öğretmeni ile bir inatlaşması anlamında değildir.
Bir de, daha farklı görülen bir durum olabilir ki çocuk sadece ilgi duyduğu
yani sevdiği dersi çalışır. Sevdiği dersi çalışır ama diğer dersleri çalışmaz.
Diğer derslere olan ilgisizliği ve kendini yoğunlaştıramaması çocuğa büyük bir
sorun yaratır. Çocuğun okuldaki genel başarısı düşer ve üniversite sınavlarına
hazırlanırken bu durum çocuk için büyük bir eksi anlamına gelir. Çünkü ilgi
duyduğu bölüme girebilmesi için üniversite sınavlarında genel kültür gerektiren
sorulara da cevap vermesi gerekmektedir.
Bu durumdaki çocuk ve gençlerin herhangi bir yardımla, bu sorunları azaltması
mümkün müdür?
Kırk yıl önce, kulak-burun-boğaz doktoru Fransız Guy Berard, ses dalgaları ile
aşağıdaki belirtilen sorunlara yardımcı olmak için, bir alet vasıtasıyle ortaya
çıkardığı özel işlenmiş müzik ile, çözüm aradı.
Yaş ilerlemesi ile işitmenin azalmaya başlaması,
Kulaktaki rahatsız edici sürekli çınlama, dışarıda ses olmadığı halde kulağın
içinde duyulan ve özellikle uyku öncesi sessizlikte belirginleşen uğultular,
Disleksi sorunu (zihinsel herhangi bir engel olmadığı halde öğrenme zorluğu)
olan çocuklar.
Disleksi sorunu yaşayan çocukların okuma-yazma zorluğu çekmesinin nedenini daha
o zamanlarda Berard, sol kulak ağırlıklı işitmeye bağladığından eğitimi de sağ
kulak ağırlıklı işitmeye yöneltmiştir. Disleksi sorununun çocuğun yetenek
kapasitesine göre hafiflemesi ile birlikte başka olumlu sonuçlar da alındığını
gören Berard, bunların en başında geleninin kişilerin düşüncelerini
odaklayabildiklerini söylemiştir.
Düşüncelerin odaklanması ise düzelmesi ise beraberinde aşağıda saydığımız cok
önemli ve olumlu sonuçlar getiriyor.
Çocuk aileye, okula ve çevreye sosyal uyumda gelişiyor.
Çocuğun gelişmesi ailede harmonik bir yaşam veriyor.
Çocuk, okulda öğretmenler ve diğer öğrencilerle uyum içinde çalışıyor.
Öğrenmenin artması ile birlikte notlarda yükselme görülüyor.
Çocuk, sınav öncesi günlerde ve sınav sırasında strese girmiyor ve
öğrendiklerini hatırladığı için alabileceği en iyi sonucu alma şansını elde
ediyor.
Ses sanatçıları, doğadaki alçak ve yüksek frekanstaki sesleri daha iyi
duyabildiklerini ve bu frekansları taklitte en yüksek noktaya çıkabiliyorlar.
Tiyatro-televizyon sanatçıları ve program sunucuları seslerini yorulmadan ve
kalitesi bozulmadan uzun süre kullanabiliyorlar.
İlham sorunu yaşayan şair ve yazarlar, yaratıcılıklarını tekrar kazanıp en
güzel eserlerini gene bu dinletiler sonrası verdiklerini, açıklıyorlar.
KULAĞIN ALGIDAKI
GÖREVİ
İşitmek ile dinlemek arasındaki farkı bakmak ile görmek arasındaki farka
benzetebiliriz. Bakarız ama görmeyebiliriz, işitiriz ama dinlemeyebiliriz.
İşitme dısarıdaki seslerin pasif bir şekilde bize gelmesidir. Dinleme bizim
istek ve ilgilerimize göre sesleri seçmemizdir ki bunu yapabilmemiz için bir
çaba göstermemiz gerekir. Berard Metodu, işitmenin algıda yüklendiği rolü
dinlemeye çevirmeye yönelir. Bu da 20 dinleti boyunca işlenmiş müzik ile
yapılır. “İşlenmiş müzik” var olan ancak tam olarak kullanılmayan tüm yeteneklerin
en üst düzeyde kullanılmasına olanak tanımaktadır.Yarım saatlik dinletiler ile
müziğin içindeki sesler bir sağ kulaklıktan, bir sol kulaklıktan, bir
yukarıdan, bir aşağıdan gelerek ve bazen de kaybolarak öğrencinin uzun süre
odaklanmasina ve önündeki konuya yoğunlaşmasına yardımcı olmaktadır
Çocuklar, evde, okulda,
sokakta birçok farklı sesle karşılaşırlar. Bunun yanında değişik sesli
oyuncaklara da sahip olabilirler. Eğitimciler ve anne-babalar çevrede duyulan
tüm seslerden eğitimsel amaçlı olarak yararlanabilirler ve çocukları çevredeki
sesleri keşfetmeleri için yönlendirebilirler.
İşitsel algı, işitsel ayırt... etme ses kaynağını bulma işitsel sıralama ve
işitsel bellek gibi alt başlıklar halinde toplanmaktadır.
İşitsel ayırt etme, seslerdeki farklılıkları birbirinden ayırt etme
becerisidir. İşitsel ayırt etme, seslerin ritim, ton ve frekans özelliklerine
göre yapılır.
Sesin kaynağını bulma, önemli bir işitsel yetenektir. Ses ve ses kaynağı
arasında bağlantı kurmak, çocuğun kendini çevreye uydurmasına ve olayları
algılayıp doğru yorum yapabilmesine yardımcı olur. Ayrıca yön kavramını
kazanmasında büyük etkendir. İşitsel sıralama, görsel sıralamadan pek farklı
değildir. Fakat işitmede, olayın algılanabilmesi için konuyla ilgili bilgilerin
hatırlanması gerekmektedir. İşitsel sıralama bellekle iç içe bir konumdadır. Bu
nedenle işitsel sıralama etkinlikleri birlikte ele alınmalıdır.
Bir olay sırasında duyulan seslerin bellekte depolanması işitsel belleği
oluşturur. Bir süre sonra aynı sesle karşılaştırıldığında, bu bilgi yeni
karşılaşılan durum için de kullanılır. Çocukların, işitme algısı ile ilgili
etkinlikleri yaparken eğitimciyi dikkatle dinlemeleri sağlanmalı ve
etkinlikleri anladıklarından emin olunmalıdır. Sadece işitsel yeteneklerini kullanarak
yapabilecekleri etkinliklerden önce işitsel ve görsel yeteneklerini birlikte
kullanacakları etkinlikler seçilmelidir. Seslerin orijinal etkilerini
değiştirmemeye, etkinliklere başlarken özellikle çocukların yakın çevrelerinde
duydukları seslerin seçilmesine özen gösterilmelidir.
Uyguladığımız IQ testleri; okuma, yazma, matematik, görsel ve işitsel dikkat, öğrenme hızı, kendini ifade etme ya da arkadaş ilişkileri gibi herhangi bir alanda sorun yaşayan çocuklarımızın, başarısızlık nedenlerini bulmamıza ve uygun stratejileri geliştirmemize yardımcı olmaktadır.